29 Aralık 2013 Pazar

seyahat çantası


Evin sevgili kızına, isteği üzerine ve istediği biçimde dikilen seyahat çantası bu da...


Döşemelik süet tarzı fakat yumuşak bir kumaş ile astar için dıştaki sevimli fiyonklarda kullanılan pamuklu kumaş kullanıldı.


Aslında köşeler de gayet düzgün, içini tam doldurmayınca duruş bozuluyor çünkü
destek malzemesi kullanmadım.


Yine istek nedeniyle iç kısım bol cepli oldu.


Haftaya huzurlu bir başlangıç yaparız umarım.

15 Aralık 2013 Pazar

kapitonelesek de mi saklasak

 

Bu aralar yorganlamaya sardım fena halde, hiç tavsiye etmem. Yepyeni kumaşları kes, doğra, sonra da onları birleştirmek için uğraş. Yetmedi, bir de elyaf, astar derken hepsini kapitone yapmaya çabala. Hiç akıl kârı değilmiş gibi gözüküyor. Oysa bir bulaşınca insan, durmak zor. Strese iyi geliyor ve dünyada bunu keşfeden ne kadar çok bay ve bayan bulunduğunu, quilt, quilting, patchwork gibi sözcüklerle  internette arama yaptığınızda anlıyorsunuz. 


İlk denemeler böyle. Şimdi de nevresimlik kumaşlardan kalan parçalarla bir şeyler yapmak istiyorum. Artan parçaların izin verdiği ölçüde 12x12 ve 15x15 kareler ve 9 cm eninde şeritler kesiyorum. Ne kadar çok çeşit olursa o kadar iyi.


Bu arada yerli kumaş piyasasında bir kıpırdanma var, siz de farkettiniz mi? Yorganlama yaptığım  kumaşın tamamı, bende olanlar sanmıştım. Oysa Başçılar Tekstil bir çok çeşidini getirmiş bile. Hepsi aynı tarz ama bu bence iyi gelişme. Henüz Amy Butler, Robert Kaufman, Michael Miller gibi tasarımcılarımız yok ama olsun. Talep arttıkça yerli tasarım ve tasarımcılar çoğaldıkça biz onları geçeriz bile. 


Tabii bu söylediklerim, %100 pamuklu, genelde hobi amaçlı kullanılan kumaşlar için. Yoksa tektil firmaları için kumaş fabrikaları binbir çeşit kumaş üretiyor. Kumaş pazarları ne satıyor sanıyorsunuz, bu firmaların artıklarını...


Kapitoneden önce, astarı yere bantlama fikrini bulduğum bloga minnet duydum. Yoksa ben yemek masasının üzerinde çekiştirir dururdum.


Yere serip düzeltmek ve çengelli iğne tutturmak daha kolay tabii ki... Keyifli günler herkese....

8 Aralık 2013 Pazar

etekler


Dün yeni yazı hazırlarken, fotoğraflarını da yayınlamak üzere hazırladığım, ama yazıya eklemeyi unuttuğum etekler, hiç hesapta yokken bir post daha yazdırdı. Üstteki dar yünlü etek evin genç kızına, soğuk kış günlerinde işe giderken giymesi için. Çoklu askıda asılı olduğundan alttaki açık renkli eteğin konu ile alakası yoksa da yeni dikilmiş olan bu etek, üşengeçlikle boş bulunan ilk askıya konumlandırılmıştır. 


Bu kloş etek yeğenime, boyu diz altında biten yarım daire,


En alttaki de aynı modelin diz boyu, evin genç kızına. Mevsimlik bir kumaştan.

7 Aralık 2013 Cumartesi

günlerle gelen 2


Bir menekşe daha açtı, darısı yılbaşı çiçeğine. Sanırım bir süre daha uzun aralıklar olacak yazılarımda. 


Evdeki kumaş yığınlarını bir an önce eritebilmek için, çabuk çabuk bir şeyler dikeyim istiyorum ama kolay olmuyor. En kolayından bebek kumaşlarını, önce battaniyeye, kalan parçaları daha küçük alt örtülere dönüştürdüm, iki küçük yastık da çıkardım bu arada. 


Aa saymamıştım, dört tane olmuş.


 Üstteki hariç, diğerlerine sıkıştırılmış elyaf ile basit yorganlama yaptım.


Bunlar da kalan küçük parçaları kullanarak yaptığım alt örtüleri.


Kumaş dolabında bir rafın yarısı kadar yer açılmış oldu.


Kumaşlardan açılan yere geçmeyi bekleyen şanslı grubun yanında, çok miktarda kumaşın da açıkta kalacağını söylememe gerek yoktur herhalde.


Haa unutmadan, bir kaç yıl önce ilk hevesle, arta kalan kumaş ve nevresimlik parçalardan birleştirdiğim örtüyü de yine basitçe yorganladım. İçine elyaf koydum. Basitçe dediğime bakmayın, en basiti bile çok zaman ve emek istiyor. 


İnşallah kısa sürede görüşmek üzere hoşça, keyifle, sağlıkla kalın...

17 Kasım 2013 Pazar

günlerin getirdiği



Bloga yazmayalı ne çok zaman olmuş. Ben de zaman bulduğumda diktim tabii ki bir şeyler. Kapitoneli hırka altına pantolon mesela. Pantolon kalıbı Burda'nın aynı sayısında.


Aşağıdaki kumaşları buldum Moda Çarşısı'nda. Hemen aldım ve bir kaç torba- diktim. Bu arada Şık Düğme yerli, yabancı çeşit çeşit kumaş getirmiş, görmeye değer. Aldıklarımı daha torbalarından çıkarmadım bile.


Kumaşlar %100 pamuk, kalınca bir dokusu var ama ne yazık ki desen çeşidi yok.


 Kesimi ve dikişi kolay, ütüsü rahat olduğundan bir çok projeye malzeme olabilir. Düşünüyorum.


Bunlar da bu kumaşlarla diktiğim torba-çantalar:

24 Ekim 2013 Perşembe

kapitone bebek ceketi


Bir ceket diktim ama bu ceketten üç ayrı yazı çıkardım. Ben kendisini çok sevdim, baktıkça mutlu oluyorum.


İliklerini tuhafiyede açtırdım. Kumaş düğme bastırmadım, zor iliklenir diye.


Bu arada, kapitone desenini kusursuz çizebilmek için şablon (stencil) vardır diye düşünüp aramaya koyuldum. Arayan bulur. Hatırı sayılır bir para ödeyerek aldığım baklava desenli şablonu kullanmak için kendime kapitone bir yelek dikmeyi; başka bir mağazadan aldığım bu şablonu kare desenli şablonla istersem değiştirebileceğini söyleyen Şık Düğme'deki emektar tezgahtarın indirim önerisini değerlendirerek  o şablonu da satın almayı; tüm bunları yaparken hissettiğim suçluluk duygusunu da elimdeki tüm kumaşları kapitone haline getirerek yorgan, yastık, battaniye, kaban, yelek,  v.s. dikmek suretiyle bastırmayı planlıyorum. 



23 Ekim 2013 Çarşamba

kapitone bebek ceketi yapım aşamaları - 2


Başladığım işi bitirmek adına bu kadar yoğun fotoğrafla, gece yarısı uğraşıyorum da kimin işine yarayacak bilmiyorum. Ceketin kollarını düzgün takabilmek için dikiş payını azalttım. Aslında hafif bir büzgü ile bedene uyarlamak daha iyi olurdu ama ceket o kadar minicik ki üç katman kumaşla, zor geldi. İğnelerle tutturarak makine çektim. 


Astar ile kadife ceketi ters yüzleri birbirine bakacak şekilde içiçe geçirdim. Bu aşamada sadece biye ve ilik-düğme işi kalıyor. 


Önce kesilmiş kenardaki dikiş paylarını yok ettim. Biye geçirileceği için pay gerekmiyor. Her iki ceket parçasının eşit bir şekilde üst üste durmasını sağladım.


Puanlı poplinden 4 cm ende verev kestiğim biyeyi, ütü yapmadan (üşendiğimden) kenarlara tek kat olarak yaklaşık 0,7-0,8 cm den diktim. Yuvarlak bölümlerde sorun olmasa da köşelerde (yaka açıklığı ile ön kenarların kesişme noktası) tam bir dikiş payı-0,7 cm kala, dikişi durdurdum.


 Biyeyi 45 derecelik açı ile yukarı kaldırdım. 


Kaldırdığım bölüm altta dik üçgen olarak kalacak şekilde, biyeyi tekrar yaka açıklığına yerleştirip, kumaşın en uç kısmından dikişe başladım. 


 Bu kısım anlaşılmıyorsa, webde patchwork, quilting açıklamalarında bolca anlatılıyor. 


Biyeyi tüm kenarlara tek parça halinde geçirmek için iki parça biyeyi verev olarak önceden birleştirmiştim. Ne yazık ki tam bitiş yerine geldiğimde, gördüğünüz gibi:)) Yeniden ek yaptım tabii.


Kollara geçireceğim biyeyi, kol ağzını ölçerek halka şeklinde birleştirdim. Yine verev olarak tabii ki. Aslında kol için düz biye de kullanılabilirdi. Ama ek yerlerini mutlaka verev dikmek gerekiyor.


Halka şeklindeki biyeyi kola iğneledim ve aynı şekilde diktim.


Bilgisayarda bir yandan House izleyip, bir yandan da biyeleri el dikişi ile ceket içine katlayarak diktim. Kolay gibi görünüyor tabii size, çok oyalayıcı. Ancak makine dikişini kumaşın yüzünde sevmiyorum, spor dikiş hariç. 

Çok uzun bir yazı oldu. Umarım birinin işine yarar.  Keyifli dikişler...

22 Ekim 2013 Salı

kapitone bebek ceketi yapım aşamaları - 1


Dikişinden ve paylaşımından büyük keyif aldığım ve önceki yazımda sözünü ettiğim kapitoneli bebek ceketi tamamlandı sayılır. Aşamalar Burda dergisindeki sıraya göre yapıldı. Aslında bu bir öğretici sayılmaz, sadece ne kadar keyifle hazırladığımı görün diye paylaşmak istedim. Örneğin yukarıdaki fotoğrafta elimin ve telefonun gölgesine bile dikkat etmemişim. Ne kadar konsantre olmuşsam! Kalıp çıkardıktan sonra kumaşı fazlaca pay vererek biçmek gerekiyor. Ben biraz abarttım, daha önce yaptığım kapitonelerin, kumaşı ne kadar topladığını gördüğüm için. Bunda pek toplanma olmadı. 



















Kapitoneyi yapabilmek için önceden kumaşın dış yüzeyine dikiş hattını çizmek gerekiyor. Elimde (ve tuhafiyelerde) bulunan tüm alet-edevatı (sabun, sabun kalem, çizgi ruleti,  kalem tebeşir v.s.) bu işe sevk            ederek çizimlerimi yaptım. İki saatimi aldı. Bu arada önceki yazımda söz etmiştim. Kullanılan malzeme dokuma tela olmayacak. Ben sıkıştırılmış elyaf kullandım. Gayet iyi oldu. Google'dan aradığımda ise kapitone çizgileri belirlenmiş yapışkanlı elyaflar (ya da her neyse) gördüm. Ankara'da onu bulabilme olasılığı ise Kızılay'da yürürken Angelina Jolie ile karşılaşma olasılığı kadar bile değil. 


Neyse, makinemin IDT ayakları sayesinde belki, zorlanmadan kapitoneyi yaptım. Kullandığım üst kumaş, daha önce bizim kızlara jile diktiğim ince fitilli kadife. Çok bereketli imiş kullan kullan bitmedi. İyi bir seçim miydi? Hayır. 1 yaş için minicik bir ceket dikiyorsanız daha ince kumaş kullanmak lazım.  Astar tela v.s. derken kalınlık artıyor.


Kapitone yaptıktan sonra yeniden kalıpları kumaşa yerleştirip bu kez de 1,5 cm dikiş payı ile kestim. ( Bana göre bu kadar dikiş payı fazla olmakla beraber, dikişi bitirene kadar kapitone dikişlerinin atmaması için mecburdum.)


Astar için, yine yelekte de kullandığım flannel kumaşı kullandım. Bebe pazen de diyebilirsiniz, bence sakıncası yok:) Astar da yine bağımsız olarak kesilip dikildi. Asıl kumaşı astarın üzerine koyarak birebir aynı kesilmesine  dikkat ettim tabii. 


Kapitonelenmiş tüm parçalar da dikişle birleştirildi, kollar verev olduğu için esnemesi amacıyla çıtlatıldı. Burda kol kalıbının biraz daha geniş olabileceğini hatırlatmalıyım. Kapitone ve astar iyice daraltıyor çünkü kolu.


Astar kapüşon astara, kapitone kapüşon da kapitone kumaşa eklendi, tabii ki dikiş işaretlerine azami dikkat edilerek...


Hem astarda hem de kumaşta, kapüşon dikişinin üstünden, başlangıç noktasından iki üç cm içeriden çıma benzeri bir dikiş de geçtim. Dergide "dikiş paylarını açın ve ütüleyin" diyordu ama böylesi daha iyi oldu gibi...


Vee bir kahve molası ile devamı bir sonraki postta...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...