Bu aralar yorganlamaya sardım fena halde, hiç tavsiye etmem. Yepyeni kumaşları kes, doğra, sonra da onları birleştirmek için uğraş. Yetmedi, bir de elyaf, astar derken hepsini kapitone yapmaya çabala. Hiç akıl kârı değilmiş gibi gözüküyor. Oysa bir bulaşınca insan, durmak zor. Strese iyi geliyor ve dünyada bunu keşfeden ne kadar çok bay ve bayan bulunduğunu, quilt, quilting, patchwork gibi sözcüklerle internette arama yaptığınızda anlıyorsunuz.
İlk denemeler böyle. Şimdi de nevresimlik kumaşlardan kalan parçalarla bir şeyler yapmak istiyorum. Artan parçaların izin verdiği ölçüde 12x12 ve 15x15 kareler ve 9 cm eninde şeritler kesiyorum. Ne kadar çok çeşit olursa o kadar iyi.
Bu arada yerli kumaş piyasasında bir kıpırdanma var, siz de farkettiniz mi? Yorganlama yaptığım kumaşın tamamı, bende olanlar sanmıştım. Oysa
Başçılar Tekstil bir çok çeşidini getirmiş bile. Hepsi aynı tarz ama bu bence iyi gelişme. Henüz Amy Butler, Robert Kaufman, Michael Miller gibi tasarımcılarımız yok ama olsun. Talep arttıkça yerli tasarım ve tasarımcılar çoğaldıkça biz onları geçeriz bile.
Tabii bu söylediklerim, %100 pamuklu, genelde hobi amaçlı kullanılan kumaşlar için. Yoksa tektil firmaları için kumaş fabrikaları binbir çeşit kumaş üretiyor. Kumaş pazarları ne satıyor sanıyorsunuz, bu firmaların artıklarını...
Kapitoneden önce, astarı yere bantlama fikrini bulduğum
bloga minnet duydum. Yoksa ben yemek masasının üzerinde çekiştirir dururdum.
Yere serip düzeltmek ve çengelli iğne tutturmak daha kolay tabii ki... Keyifli günler herkese....