Yeni yetmelerin pek sık kullandığı, moda tabirle ''yuh'' diyorum kendime, ki koskoca 2013 gitmiş 2014'te kalem oynatmamışım daha....Makineler, overloğuydu, Pfaff'ydı, tıkır tıkır dikmeye devam ediyor aralıklarla da olsa...Ne var ki, üç vakte kadar girmeye hazırlandığım depresyonumu, fazla hasar almadan bünyeden nasıl uzaklaştırabileceğimin planlarını yapmakla meşgulken, İstanbul ilinde mukim ablalarımın nazik uyarıları ile durumun vahametini anlayarak yazmaya koyuldum gecenin kör vakti, bir gece önceki uykusuzluğumdan kaynaklanan yarı yarıya kapalı gözlerle yazdığım cümleler de işte böyle oluyor.
Manto ya da panço. Creazion dergisindeki kapak modeli. Kalıp üzerinde esaslı bir değişiklik yapmaya ne tecrübem ne de cesaretim elvermeyeceği için, modelde yaka yüksekliğini ve manto boyunu bir santim kısaltmak dışında bir değişiklik yapmadım. Bir de yüksek oranda yün içeren kumaşın küçükhanımın boynunu kaşındırmaması için alt yakayı astardan kestim. Düğme ve ilik işi var daha...
Bu da masa örtüsü olarak dikildi. Üstüne bir de koyu kırmızı kapak düşünürken, kumaş topunun sonunu almamdan dolayı yetişmeyen kumaş nedeniyle küçük boy bir örtü ve geniş kırmızı şeritle sorunu çözmüş oldum.
Yukardakiler duck ve digital baskı.
Keşke bugün aldıklarımı da fotoğraflasaydım. Ha bir de kürkler var, dikince paylaşacağım.
Ofis arkadaşlarımdan birinin sevgisi, ilgisi ve bol ışıklı ortamda coşan orkideler
ve fazla ışık almayan salonumda açan menekşelerin bir tanesi ile iyi haftalar herkese...