21 Kasım 2015 Cumartesi

biraz da tığ işi - crochet


Hemen fotoğrafları ekleyip ve bir post oluşturup çıkıyorum. Son günlerde günübirlik şehir dışı iş seyahatleri denk gelip ertesi gün full işgünü olması nedeniyle fazlasıyla yordu ve kendimi televizyon karşısında örgüye vurdum. Nette görüp beğendiğim tığ işi sepetleri de hiç zorlanmadan yapıverdim.


Tığ işini bilenler için gerçekten çok basit olan bu sepetlerin anlatımlı kalıpları ya da her neyse tarifi diyeyim, yurtdışında pdf formatında digital ortamda satılıyor. Yalnız, yorumlara cevap verebilecek vakit ve enerjiye sahip olmadığım gibi, tarif ya da açıklama isteyenlere de yardımcı olamayacağım. En azından bir süre böyle...


Bu ilk deneme. Apple doğal iplik (% 100 bambu/pamuk) ile çift kat yaparak ördüm. 


Sonra da bunları... Beyaz olan penye iplik.


Apple doğal iplik, biraz sert dokusu ile sepet türü orgulerde iyi iş çıkarıyor.


Karadenizin küçük bir ilçesine giderken de yolda uyumamak için hayatımda ilk kez yolculukta örgü ördüm. 


Son olarak, yaprak uçlarında acan muhteşem çiçekleri nedeniyle gözüme mucize gibi görünen yılbaşı çiçeğim.


Hoşça kalın...

5 Kasım 2015 Perşembe

lavanta keseleri


Evet, çok zaman olmuş buralara uğramayalı. Çoğu blogger gibi instagram ya da başka digital ortamlardan yayın yapıyor da değilim. Ancak zamanın nasıl su gibi akıp geçtiğini şaşkınlıkla farkederken, bir daha ne zaman paylaşım yapabileceğimi de doğrusu hiç kestiremiyorum. 



Bunlar kızımın nişan bohçaları için, kendisinin işlediği ve benim diktiğim lavanta keseleri.


Nişan pastamız ve yüzükler...


Bir de 10 yıldan fazla ömründe, ikinci kez çiçek açmaya kalkışarak beni sevindiren yılbaşı çiçeğim....


Yılbaşından bir iki ay sonrasina kadar, düğün hazırlıkları, emeklilik planları derken ne zaman yazabilirim bilmiyorum. Bu arada yapılan yorumları birakin yanıtlamayı, denetlemeye bile zamanım, daha doğrusu enerji ve isteğimin olabileceğinden emin değilim. 

Yeniden güzel günlerde görüşmek ümidiyle,  esen kalın.  

19 Mayıs 2015 Salı

her telden, güzel işler


Millî ve dinî bayramlarda, yazı yazmayı pek istemesem de, aynı zamanda tatil olması nedeniyle kısıtlı zamanımda ve hazır evdeyken, elimdeki hazır malzemeyi bloga aktarmayı uygun gördüm, ki yazmazsam daha çook bekler bunlar. Bu arada tabii ki gençlerin, genç kalanların, herkesin bayramını da kutlarım.

En yukarıda gördüğünüz yastık yapım videosundan öğrenilerek yapıldı. Bu tarz yastıklarda, düz dokulu kumaş kullanmak, yapılan katmanların güzel görünmesini sağlıyor. Kullandığım kadife dökümlü ve elastik kumaş örnektekinden daha farklı bir doku oluşturdu. Smocking  adı da Türkçe'de elişi literatüründe karşılığını bulamadım. İşin en zor kısmı kumaşa çizgileri aktarmak, gerisi kolay.


Çizgileri, kendiliğinden uçan kalem ile çizdim. Tabii böyle olunca çizgiler silinmeden bir an önce bitirmek gerekti.



Ailenin diğer üyelerinin yaptığı işlere de yer vermek lazım blogda. Mesela, ahşap boyamada ustalaşan bir ablamın bizim için boyadığı tepsi. Ahşap boyama ile bitmiyor tabii. Hemen her kardeşte el sanatlarına ve güzel sanatlara karşı bir düşkünlük ve yetenek var gerçekten, övünmek gibi olmasın.

 

Bu deseni çok kişi tanıyordur eminim. Eskiden evlerin duvarlarına süs halısı olarak asılan halının deseni. Nereden geldi, nereden alındı bilmiyorum ama  tüm diğer hatıralarımız gibi mazide kaldı.


Bu minyatür kağnı da çook yakınım bir büyüğümün eseri. İznini de almadım, karşı çıkacağını sanmadığımdan yayınladım. İnşaallah kızmaz. Yeğenimin düğününe gittiğimde çekmiştim fotoğrafını, Yoksa zamanla parçaları kaybolup gidecek, hatırlamayacağız belki.


Çok güzel değil mi? 30-40 cm bir kağnı.


Az kaldı unutuyordum. Geçen yazımda fotoğrafını yayınladığım su damlası desenli kumaştan da bu elbiseyi diktim.Dikerken çok zorlandım, hassas bir kumaş ve sökmeye gelmiyor. Ayrıca dikerken ellerim nedendir bilmem yapış yapış oldu. Elbiseyi tamamlamadan yıkamak zorunda kaldım.

Herkese iyi haftalar dilerim. Esen kalın. 

24 Nisan 2015 Cuma

dergi deneyimi ve minik ütü


Bir önceki yazımda bahsettiğim dergiden diktim bu elbiseyi. Evet. dikiş payı içinde kalıpların. Bu derginin kalıplarının büyük olduğunu belirten arkadaşlar, muhtemelen bu hususu gözardı etmişler. Dikiş payı içinde olunca kalıba sıfır konumda kesilecek tabii ki kumaş. 


Modellerinin düzgün ve klasik olmasından dolayı beğenmiştim dergiyi. Kalıplar da güzel. 1.68 boy için çizilmiş olmasına rağmen, Burda dergisindeki gibi neredeyse bele kadar inen kol oyuğu veya yaka açıklığı yok bu kalıpta. Edepli yani...Edepli elbise kavramını bundan 10-15 yıl önce, pantalonların çok revaçta olup çalışan kadınlara göre elbise bulmanın imkansıza yakın olduğu zamanlarda, günlerce dolaştığımda uydurmuş, nihayet bulabildiğim edepli elbiseyi uçarcasına kapıp, ilk giydiğim gün yandan neredeyse beline kadar ve birleştirilemez yan yırtmacını fark etmiş, yine de birleştirip bir kaç kez giymiştim. Bir-iki yıl sonra elbise moda oldu, modeller çoğaldı tabii.


Kalıpta sadece öndeki göğüs penslerini 3 cm kadar yukarı aldım. Arka uzun penslerin dikişini yapmadım. Prova sonucuna göre yapabilirim. Cepleri kumaşın arka yüzünden çalıştım ancak mutfak önlüğü gibi görününce söktüm. Bir deneyim oldu. Şimdi diksem ufak tefek değişiklik yaparım kalıpta. 

Söktükten sonra
Dergideki tüm kalıplarda dikiş payı dahil mi emin değilim. Sanki aşağıdaki yazılarda bir açıklama var gibi. Simplicity kalıplarında açıklama İngilizce olduğu için anlamak kolaydı. Almanca bilen olsa da şu bölgenin tercümesini yapsa, ne güzel olur. 


Ha bir de, minicik bir ütü buldum. Tam istediğim gibi. Sap kısmını, biraz yüklenince kırdım sanırım. Yine de çok güzel ütülüyor. minicik yerleri bile ütüleyebiliyorum. 


Bir sonraki projem, 2 yaş için beyaz elbise olacak. Su damlası desenli kumaşın yeşilini de kızçeye bluz dikebilirim belki. Diğer renkli kumaşlar da ince pamuklu. Muhtemelen çocuk elbisesi olacaktır. 


Mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileği ile... 

22 Nisan 2015 Çarşamba

dergiler


Yeni bir dergi keşfettim. Daha doğrusu üç ayda bir çıktığı söylenen ve Simplicity kalıplarını hayata geçiren bu dergiyi fark edeli fazla zaman olmadı.


Görüldüğü gibi daha oturaklı, giyilebilir modeller ve öneriler var dergide. Tabii ki dili Türkçe değil. Ancak açıklamalar, dikiş bilen kişinin rahatlıkla anlayabileceği şekilde, çizimlerle sunuluyor. Gerçi daha hiç kullanmadım ama iyi görünüyor. Sanırım sonraki ilk dikişim bu dergiden olacak.


Not: Simplicity kalıpları çoğunlukla dikiş paylı olarak basılıyor. Bu dergideki kalıpların dikiş paylı olup olmadığını anlayamadım bir türlü. Ölçümlerim, sanki paylı gibi.

Elimdeki üç dergide modeller bunlar:


Ankara'lılar bilir, Konur Sokak ile Yüksel Caddesinin kesiştiği köşede, çoğunlukla hukuk yayını, aynı zamanda dışarıda zengin yerli-yabancı dergi reyonu bulunan Turhan Kitabevi'ni. Dergileri ordan aldım.



11 Nisan 2015 Cumartesi

bebek elbiseleri


İşte şortları ile birlikte son diktiğim bebek elbiseleri...


Ailedeki tüm küçük kızlara dikilecek bu elbiseden, belli oldu. Zaten artık blogumun klasiği oldu bu model.


Ve arkası. Dikiş makinemin ilik açma kısmının uzunca süredir bozuk olmasından dolayı ilikleri tuhafiyede açtırıyorum ve yanlış düğme göstermişim sanıyorum ki ilikler çok küçük açılmış. 


Düşündüğüm düğmenin boyutu iliğe uymayınca farklı bir düğme diktim. Evde ne kadar çok düğme çeşidi olursa olsun, gerektiği zaman hiçbir giysiye uygun düğme bulamıyor ve yine çarşıdan alıyorum. 


Bu elbise de düğme azizliğine uğradı. Ama kumaş kaplı pembe-kırmızı düğmelerimin üç tane değil iki tane olduğunu farkettiğimde. Dolayısıyla elimde bulunan karışık desenli düğmeleri diktim buna da. Hiç belli olmuyor. Aşağıdaki dikilmiş düğmelerin yanında dikmeyi düşündüğüm ama üçüncüsünü bulamadığım düğmeler...


Bu modelin asıl özelliği öndeki üç düğme ile arkadaki çapraz kafes.


Vee en sona sakladığım, deseni süper olmakla beraber, kumaşı hakkında aynı şeyi söyleyemeyeceğim elbise. Kumaş oldukça sentetik ağırlıklı. Her türlü bebek elbisesine ince pamuklu astar yapıyor olsam da bebek giysisi için aslında uygun değil bence.


Düğme sorununu en kolay çözdüğüm bu elbise oldu. Basket topu desenli kırmızı düğmeler elbiseye güzel yakıştı.


Esen kalın....

son aylardan


Sessiz ve kimsesiz kalan blogum birazcık hareketlensin diye birbiriyle pek de alakalı görünmeyen bir sürü fotoğraf yayınlıyorum. Siz bilirsiniz isterseniz bakmayın. Mesela alt fotoğraftaki, aylar önce kızım için diktiğim, İstanbul'a giderken götürmeyi unuttuğum ve hala mankenin üzerinde duran elbise. Kumaşı viskon veya krep gibi bir şey. Nereden aldığımı hatırlamıyorum ama kalıbını bir arkadaşın üzerinde beğendiğim elbiseden çıkardığımı söyleyebilirim. Her iki yanında geniş-boydan üçgen parçalar var ve cepler buradan açılıyor. 


Beğenerek aldığım resimli kumaşı hiç bir şeye uygun bulamayınca çocuk önlüğü diktim. Ailede kız çocuk çok nasılsa... (Aile hala çoğalıyor)  Bu tarz kumaşlarda desenli kısmı etek ucuna getirmek dışında fikri olan varsa seve seve kabul ederim. 


Bu önlüğün bir kaç versiyonunu daha yapmıştım, fotoğraflamayı unutmuşum. En tepedeki yelek ve devamı örgüler de aileye katılan yeni üyelerden (kapı süsleri yaptığım) bir tanesine kardeşimin ördüğü hırka ve yelekler, ki kendisi anneannesi olur tosbiğin.




Durun bitmedi...


 Bir kısmını da toplu alıyoruz.


Birazdan bir post daha, dikis-terapi klasik bebe elbiseleri... Mutlu kalın.

24 Mart 2015 Salı

ses veriyorum


Baykumaş'tan aylar önce aldığım kumaşlar bunlar. (Çok özenli bir şekilde paketlenmiş ve tabii her zamanki gibi bir iki tane de hediye kumaş eklenmiş olarak kapıma gelmişlerdi.)

Niye bunlarla başladım. Farkettiniz tabii, bir kaç aydır buralara uğramıyorum ve blogdaki fotoğrafların pek çoğu silinmiş. Sen kalk, bir gece yattığın yerden, "burda da ne çok fotoğraf varmış" diyerek picasa fotoğraflarını sil ! Eeee uzunca bir süre yaklaşamadım tabii bloga. Zaten yorumlara çok zamandır dönüş yapamıyorum. 

Şimdi yıllık iznimin bir kısmını alıp, İstanbul hazırlıkları yaparken bir yandan da blogu düzeltip eski haline getireyim, sonra da güzel güzel yayın yapmaya devam edeyim diyorum. 

Ben bunları yaparken siz de sıkılmayın diye müzik koyacaktım ki buraya, birden aklıma esti: Bu toprakların yetiştirdiği en büyük ozanlardan biri Aşık Veysel, o yeter dedim: 


Esen kalın...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...