17 Haziran 2012 Pazar

kısa bir İstanbul molası


Tamamen elimizde olan nedenlerden dolayı yayınımıza ara verdik ve 1,5 günlük kısa bir hafta sonu kaçamağı yapmak üzere İstanbul'a gittik. 


İstanbul, aynı İstanbul, aynı karmaşa, gürültü, patırtı, ama bir yandan güzel, düzenli, her attığım adımda rastladığım bir sürprizle beni halâ şaşırtan... 


Tünel'deki metroya binmemiştim hiç, dünyanın ikinci metrosuymuş.  İlki Londra'da. 


Bir de sokak çalgıcısı mı denir, başka bir ismi var mıdır bilmediğim biri aşağıdaki resimde. Heykel gibi duruşu da, hareket ederken hareketleri de zarif. 


Kızım Ankara'da da olduğunu söyledi ama ben yıllardır hafta sonlarında doğru dürüst sokağa bile çıkmadığım için rastlamadım. Çok gerekirse bir kaç kez Kızılay'a, bazen de AVM'lere gittiğim olmuştur da dikişe başladığımdan bu yana AVM'lerden de zevk almamaya başladım. 


Örgüler kızımın eseri, çok sevdiği bir akrabamızın doğacak bebeği için başladı sanırım. 


Üsttekiler hırka, alttakiler yelek, çok kullanışlı olacaklar. 


Ben en çok bunu sevdim, yaka ve ön açıklığı tamamlamamış daha...


Bir de bu hırka, yakası ve kolları da hoş olmuş. 


Yeleğin deseni arkada da devam ediyor.


Yepyeni dikişlerde görüşmek üzere...

4 yorum:

  1. Ankara'dan sonra İstanbul hiiiiiç çekilmiyor kardeş :D Ben de çok sıkılıyorum, vallahi sadece arkadaşlar, akrabalar için gidiyorum diyebilirim, o da kaçarak geliyorum Ankara'ya :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ankara'lıların bir sözü var, İstanbul'lulardan çalınma, ''İstanbul'un en güzel yanı, Ankara'ya dönüşü'' diye. Bu tam size göre sanırım ama ben İstanbul'da sıkılacak kadar çok kalmadım ve çok seviyorum.

      Sil
  2. Evet istanbul. Değişik, çekici, itici karmaşık duygu demek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben tanımlıyamıyorum farklı bir şehir. Ama güzel vallahi...

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...